Kayıtlar

Eylül, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ölümsüz Adamın Korkusu

Ölümsüz Adamın Korkusu Adeta ölümsüz bir insanın sabrına sahibim. İzin verirseniz açıklayım. İnsanların varoluşundan beri kimse böyle bir insanın kaybettiği kadar çok şeyi kaybetmemiştir, eminim. Bu yüzdendir ki o sabırın kırıntısını bile barındırmaz, sabretmeyi gereksiz bulur. Sahip olduğu şeylerin yaşadığı tam o anda değerlendirilmesi gerektiğinin farkındadır. Eğer kendini böylesine bir hazcılığa alet etmezse, bitmek bilmeyecek ömrünü umursamazlık ve karamsarlığın en doruk noktasıyla geçirmek zorunda kalacaktır. Her saatin her dakikasını, her saniyesini, her salisesini hatta bizim gibi zaman algısı kısıtlı aciz insanların algılayamayacağı nice küçük zaman birimlerini en iyi şekilde hazmetmek için; o, bu zamansal karmaşanın her bir lokmasını dişleriyle en az 15 kez ısırmak, dilinin her bir noktasına o anın tadını getirmek ve hiçbir malzemeyi bile kaçırmamak zorundadır. Böyle işlemlerin yapılması da asla istemsiz bir reflekse dönüştürmemeli, farkındalığını her daim korumalı

Soğuk Ülkenin Çocukları

Soğuk Ülkenin Çocukları Kışa tepki göstermek niyetiyle, olmayan seslerini duyurmanın tek yolunu bulmuşcasına, adeta bir zırh gibi giymişti yeşil rengini ulu çamlar. İnat etmeyi bir saniyeliğine bile bırakmanın tüm benliğine ters düşeceği bir çocuğun direncine sahiptiler. Tekinsiz rüzgarın hiddeti ile kazandıkları bu direnç onları korkusuz gösteriyordu. Gövdeleri de görüntülerinden farklı değildi. Her daim bu görüntüyü korurlar ama gelişmeyi de bırakmazlardı. Hep daha büyük, hep daha güçlü, her zaman nefes kesici.  Bugün de sıradan kış günlerinden biriydi, çamlar gibi, sadece sıradan. Küçük kardeş tökezledi ve kaybolan dengesi yüzünden yumuşak karların arasında sertçe yuvarlandı. Tüm vücudu yavaşça titriyordu. Kendini soğuğa teslim etmeden önce vücudun son çırpınışıydı bu. Küçük elleri güneş battığından beri en ufak hareket belirtisi bile göstermemişti. Ellerinin soğukluğunu hissetmiyordu artık. Bunun içini rahatlatmaması gerektiğini; ellerinin kontrolünü kaybetmenin, soğuğun

Ruhun Ölümsüzlüğü Komedyası

Ruhun Ölümsüzlüğü Komedyası Hiçbir şey komik değil Ama yine gülüyorum Hiçbir şey sonsuz değil Yine ben ölüyorum Hep birden ölüyorum

Adam, Madam ve Polis Şefi - Çay Saati Cinayeti

Çay Saati Cinayeti "Günaydınlar" şendi Adam. İç geçirmekle yetindi, Yalnız Madam "Bir sorun mu var?" dedi, Polis Şefi. Daha gezmemişti iki katlı evi. Bir ceset yatardı bu evin altında Yaklaşık bir insan ebadında Kan mı? Madam temizdi İnatçı lekeleri hiç sevmezdi. "Çay ikram etmemi ister misiniz? Sonuçta evimize hoş geldiniz." Polis Şefi çocuk gibi neşelendi Malum çay vakti adettendi Adam, Şefi salona geçirdi Madam telaşlı ve biraz gergindi Karga, kafesinde uçtu da uçtu Söylemedim mi? Ailenin kargası pek hoştu "Ne kadar da ilginç bir hayvan, Nerden alabilirim, kendime bundan" Adam düşünmeden konuştu "Benim değil, bir komşumundu." Şefin merakı hayli arttı Adam kendi kuyusunu kazmıştı "Komşunuz ne iş yapıyor acaba?" "Sadece yatıyor orada burda!" "Paraya ihtiyacı olmuyor mu hiç?" "Pek bir endişesi yok, kendisi hariç!" "Ne kadar zor bir hayattır, kim bilir?"

Öyle Gör

Öyle Gör Her yerde görüyorum seni Eski giysilerimde görüyorum Ütüsü bozulmuş, solgun renkleri Bekliyorlar tekrar giyilmeyi Issız şarkılarda görüyorum Tek bir ses dolduruyor beynimi Ama kopmuş gitarın son teli Sabah güneşinde görüyorum Taklit ediyor çehreni Burnunu, en çok da mavi gözleri Kırılmaya başlarken görüyorum Uykuya dalınca görüyorum Her yerde görüyorum seni Yanıbaşıma bakmazsam tabi

Etrafında Dünya

Senin etrafında dünya- Şimdilik, dönmüyor

Gözlerime Baktığında

Gözlerime baktığında Çok mu benziyorum ona Seni terk eden adama

Peşimizdeki - Yaşayan Hayaletler

Yaşayan Hayaletler "Geçmişimi bilmiyorum." dedi küçük kız "Sadece şu an varım, şu anın farkındayım. Geçmişte bir ben daha olamaz." sesini yükseltmişti. Önünde duran metal tepsiden bir kurabiyeyi ağzına tıkıştırdı. Oluşan görüntü hiç de nazik bir leydiye benzemiyordu. Hizmetçi rahatsızca kıpırdandı. Konuşacakmış gibi duruşunu dikleştirdi ama nefesini verip gözlerini yere indirmekle yetindi. Hareket kızın gözünden kaçmadı. "Bir sorun mu var?" bir eliyle ağzını kapatıyordu. Meraklı gözleriyle hizmetçiyi süzdü. "Hayır, hanımım! Endişelenmeyin, ben... sadece... fikirleriniz kafama pek yatmadı." dedi hizmetçi. Telaşla sallanan elleri komik bir görüntü oluşturuyordu. Leydinin dikkatini kaybetmemek için hızlıca devam etti "Geçmişte elbette bir tane daha sizden var. Çay partisini şuan arka bahçedeki çardak yerine büyük salonda, burada gerçekleştirmemizin sebebi de geçmişiniz." Sanki büyük salonda olduğunu yeni fark etmiş gibi etrafına bakın