Ölümsüz Adamın Korkusu


Ölümsüz Adamın Korkusu


Adeta ölümsüz bir insanın sabrına sahibim. İzin verirseniz açıklayım.

İnsanların varoluşundan beri kimse böyle bir insanın kaybettiği kadar çok şeyi kaybetmemiştir, eminim. Bu yüzdendir ki o sabırın kırıntısını bile barındırmaz, sabretmeyi gereksiz bulur. Sahip olduğu şeylerin yaşadığı tam o anda değerlendirilmesi gerektiğinin farkındadır. Eğer kendini böylesine bir hazcılığa alet etmezse, bitmek bilmeyecek ömrünü umursamazlık ve karamsarlığın en doruk noktasıyla geçirmek zorunda kalacaktır. Her saatin her dakikasını, her saniyesini, her salisesini hatta bizim gibi zaman algısı kısıtlı aciz insanların algılayamayacağı nice küçük zaman birimlerini en iyi şekilde hazmetmek için; o, bu zamansal karmaşanın her bir lokmasını dişleriyle en az 15 kez ısırmak, dilinin her bir noktasına o anın tadını getirmek ve hiçbir malzemeyi bile kaçırmamak zorundadır. Böyle işlemlerin yapılması da asla istemsiz bir reflekse dönüştürmemeli, farkındalığını her daim korumalıdır. Anlık bir algı kaybı bile onun tüm anlamını yitirmesine sebep olabilir.

En uzun yaşayan dostları bile dünyadan göçüp gider, yarattığı işler zamanla görmezden gelinir, dünyanın tüm servetine sahip olur ve servetin sıkıcılığından kurtulmak için tüm parasını yakar. Dünyada konuşulmuş tüm dillere hakimdir ancak unutulmuş diller ona sadece hayatının geride kalan kısmını hatırlatır. Tarihe adı geçer ve kısa sürede subjektif tarihçiler tarafından yaptıkları değiştirilir. Bir somun ekmek önce 100 somuna sonrasında öldürülen bir canavara dönüşür. Önce bir erkek olarak kayıt altına alınır, sonrasında insan haklarına destek olması için bir kadının suretine bürünür. Boyu uzar, boyu kısalır, bir hayalet muamelesi görür ve sonunda yine varlığı unutulur. Her ne yaparsa yapsın sonuç aynı olur, hayatı kadar daimi bir unutma döngüsü. Ah Tanrım... Ne zor bir hayattır bu.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mitolojiler ve Halk Folklorlarında Karga-Kuzgun Motifi

1 - Onurdoğan: Yaver

5 - Onurdoğan: Benzediği Kadar Farklı