Uykunun Uğramadığı Geceler

 Uykunun Uğramadığı Geceler

 

 

Gecenin bir vakti uyandım. Tüm dünyanın sessizce beklemeye karar verdiği vakitlerden biriydi. Sanki başıma gelen şeylerin inanması güç bir rüya olup olmadığından emin olmak istiyordum. Gördüğüm şey, tek kelimeyle anlatılamayacak kadar harikuladeydi. Öylesine orada olamayacak kadar güzel bir çiçekti. Bir anlığına kendimi onun bakışlarına kaptırdım. Bana her zaman önemliymişim gibi bakan gözleri bir kemanın hüzünlü sesi kadar mavi ve çamlardan oluşan uçsuz bucaksız bir ormanın hayalinin geride bıraktığı izlercesine derindi. Böylesine gözler için bakmak, içindeki tüm yıldızlarla siyah gökyüzünün varlığı kadar güzel bir lütuftu. Saçları dünyanın kalbinde yanan bir ateşin en sıcak yerinden rengini almış, güneşin bile kıskanacağı bir zariflikle etrafa ışık saçıyordu. Bu muazzam ateş kalbimin en ücra köşelerinde bile kolayca unutulamayacak kıvılcımlar yaktı. Dudağının hemen kenarında beliren o zarif kıvrımlara ufak bir gülücük kondurmak için neler vermezdim ki! 


Bilmezdim bir dokunuşun bu kadar unutulmaz olabileceğini. Zamanın var olmadığı bir zamanda nefes alışlarımı hatırlıyorum. Ömrüm boyunca hissetmediğim bir huzuru beraberinde getirdi ve hemen ardından nefesim kesildi. Bütün vücudumu kaplayan bir dalga halinde bahar rüzgarını hissettim. Zamanın var olmadığı bir zamanda onu ne kadar sevdiğimi tekrar hatırladım. Hiçbir şeyi sevmediğim kadar büyük bir sevgi. Ne insanları gözyaşlarına boğan şarkılar, ne en derin huzuru bulduğum hikayeler, ne de soluduğum tüm nefesler; hepsi sadece onu hatırlatan şeyler. Tüm çiçekler güzeldi ama o diğer tüm çiçeklere göstermek isteyeceğim kadar güzel bir çiçekti. Başıma gelen en güzel şeydi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mitolojiler ve Halk Folklorlarında Karga-Kuzgun Motifi

1 - Onurdoğan: Yaver

5 - Onurdoğan: Benzediği Kadar Farklı