Yara gibi taşıyacağım sözlerini Gün gelecek daha çok seveceğim Sızlamayacak ilk günki kadar Sen de unutacaksın yarayı Bana bunu yaram hatırlatacak Gün gelecek kabuk bağlayacak Hiç sökmeyeceğim üstünü, yaranın Sen bilmeyeceksin, yara gözükmeyecek Bana bunu yaram hatırlatacak Ve bir gün gelecek, yara da gidecek Artık sözlerini taşımıyor olacağım Son kez sevmişçesine Bana bunu yaram hatırlatacak
Sebep "Nedir ?" diye sordu genç oğlan. Yeşile vuran kahverengi gözleri sakindi. Daha çok saftı, deneyimsizdi. "Bana ne söylemek istemiştiniz?" merakla bir kaşını kaldırdı. Sorunun cevabını beklemeden arkasını döndü. Yüzü yorgundu. Gülümsemediği vakitler kızgın bir görüntü kaplardı yüzünü. Şuan da kaşları çatıktı."Haf Hanım be-". Elleriyle ağzını kapattı. Parmaklarının uyguladığı baskı ve ağzından çıkanların verdiği utanç yanaklarının kızarmasına sebep oldu. Boynunu rahatsız edici bir görüntü aldı. Omurgası isyan edercesine vücudundan çıkmaya çalışıyordu. Gözlerini yerden kaldırmadı. Kapı sertçe çarptı. Bir süre nefesini tutu ve öyle kaldı. Ürkekçe kapıya baktığında odada yalnız başınaydı. (***) Şatafatlı kamarasından dışarı hızlı bir adım attı. Ayaklarının açılması ve ciğerlerine biraz temiz hava dolması için güverteye çıktı. Uçsuz denizi gördü her şeyden önce. Etrafını sarmıştı. Midesinin bulantısına alışmıştı. Uzun vakitler geçmişti gemide ama...
Birazdan anlamsı iki hikaye anlatacak sözlerim. İlki olasılıklarla bezenmiş, "Farklı olsa nasıl olurdu?" tohumları. Potansiyeli ve bakış açılarını hatırlatıyor bu hikaye bana, bu yüzden seviyorum. İkincisi biraz daha farklı. İç karartıcı, bunaltıcı, hatırlatıcı ve diğerinden daha da az akılda kalıcı. Bu hikayeler, boşlar, kabuklar. İçlerinde hiçbir ruh barındırmıyorlar. Ne güzeller esasen, ne de az da olsa anlamlı. Bana kalırsa duygusuz ve vakit kaybı: Sana söylemek istediğim çok şey var. Yapılacak çok şaka, anlatılacak çok olay, paylaşılacak çok anı İçimden gelmiyor şu vakit, ironiktir hayat Bir dans ritmi gördüm rüyamda, Yanımda sen vardın Bir ileri iki geri Elini kalbime kaydırdın Bir şeyler değişti sonrasında, Renkleri görür olmuştum Seni düşünürken buldum kendimi Beyazı aşkımla soldurdum Tablom, karmaşam Kargaşayı dışarı çıkarıcam Muzlu rulo, hayaller Kelimeler, kelimeler, kelimeler ------ "Keşke hiç aramasaydım" dedirttin ya bana Nerden bileyim ...
Nefis
YanıtlaSil