Anlamsı İki Hikaye

 Birazdan anlamsı iki hikaye anlatacak sözlerim. 

İlki olasılıklarla bezenmiş, "Farklı olsa nasıl olurdu?" tohumları. Potansiyeli ve bakış açılarını hatırlatıyor bu hikaye bana, bu yüzden seviyorum. 

İkincisi biraz daha farklı. İç karartıcı, bunaltıcı, hatırlatıcı ve diğerinden daha da az akılda kalıcı. 

Bu hikayeler, boşlar, kabuklar. İçlerinde hiçbir ruh barındırmıyorlar. Ne güzeller esasen, ne de az da olsa anlamlı. Bana kalırsa duygusuz ve vakit kaybı:


Sana söylemek istediğim çok şey var. Yapılacak çok şaka, anlatılacak çok olay, paylaşılacak çok anı

İçimden gelmiyor şu vakit, ironiktir hayat


Bir dans ritmi gördüm rüyamda, 

Yanımda sen vardın

Bir ileri iki geri

Elini kalbime kaydırdın


Bir şeyler değişti sonrasında, 

Renkleri görür olmuştum

Seni düşünürken buldum kendimi

Beyazı aşkımla soldurdum


Tablom, karmaşam

Kargaşayı dışarı çıkarıcam

Muzlu rulo, hayaller

Kelimeler, kelimeler, kelimeler

------

"Keşke hiç aramasaydım" dedirttin ya bana

Nerden bileyim ben gibi sandım yansımamı

Sesimi duyunca uyandım

Ben olmadığımı anladım


Bir yokuşa gitti aklım, akşamı unutulmaz bir yokuş. Ağlamıştım galiba güneşine. Konular aynı, insanlar aynı, bazıları farklı, git gide iki yabancı. 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mitolojiler ve Halk Folklorlarında Karga-Kuzgun Motifi

5 - Onurdoğan: Benzediği Kadar Farklı