Ne Hoş Yaslandığım sokak lambasının soğukluğunu hissetmiyordum artık. Gözlerimi gökyüzünden indirdim -ay ve yıldızlarla kaplıydı dünün aksine- ve sonsuzluğa uzanan sokağa baktım. Boynum tutulmuştu. Ne zamandır burdaydım ? Kepenkler kapalıydı, demek ki yemek saati geçeli epey olmuştu. Tenime dokunan kar taneleri ve sessiz nefes alışlarımla yalnız başımaydım. Çok garip, herkes nerdeydi? Birden sokak arasından, karanlıktan, bir çift fırladı. Ah evren her zamanki gibi benimle alay ediyordu. Çift bir acele içindeydi. On ları yarım kalp atışı içinde unutmuştum çünkü karanlıktan ne kadar korktuğumu hatırladım. Ama neden korktuğumu, ne zamandır korktuğumu hatırlamıyordum. Acaba beynim benimle oyun mu oynuyordu ? Karanlığa uzun süre baktım. Sanki karanlık beni istiyordu da köreltici beyaz ışık engelliyordu bu hiddetli yaratığı. Gerçekten de bir yaratık mıydı karanlık ? Yıllar boyunca sadece ve tek başına karanlıktan korktukları için mi onu aydınlatmak istedi insanoğlu ? Hayır, karan...
Okuduğum en güzel şiir :)
YanıtlaSil