En İçten Sevgilerimle

Okumadan Önce Kısa Bir Not: Normalde yayınlamayıp kendi yazı defterimin arasına saklayacağım bir yazı bu. Ama eğer bunu paylaşmazsam, başka yazılarımın da asla yayınlanamayacağını düşünmek beni rahatsız etti. Sizden tek isteğim bu yazıyı bir "yardım çığlığı", bir "yakarış" veya bir "sesleniş" olarak görmeniz değil. Kendi düşüncelerimi dizginleyemediğim zamanlardayım. Bu yazıyı yazmaya gerçekten ihtiyacım vardı. Ama bu sefer sizin için değil bu yazdıklarım. Kendime yazdım, sadece kendime özel. Bu tür durumlarla nasıl yüzleşebileceğimi kavramaya başladım artık. O yüzden korkmuyorum. Çok fikir var, çok asılsız söz var. Umalım da, başka yazılarımın başka insanları etkilediği gibi kendimi de etkileyebilirim. (Belki de mektup yazmayı bırakmamalıydım. Uzun süreli bir alışkanlığın bozulması hiçbir durumda vücuda iyi gelmiyor. Havalar da yağmurlu. Hep yağmurlu. Günlük yürüyüşlere çıkmam ve okuduğum kitapları arttırmam lazım galiba.)

-Unutmadan, bugün "yıllık temizlik ritüelim"i gerçekleştirdim. Her seferinde olduğu gibi çöpe giden onca şey yine beni şaşırtmayı başardı. Ama yine de hiçbir kitaba kıyamadım. Kitaplarım da olmasa...


(Çizilen her cümle gelişen karakterimizin attığı adımların bir göstergesidir.)



En İçten Sevgilerimle
Anıl Tan Aktan

__________________________________




O kadar harikasın ki...

Seni sevemediğim için kendimden nefret ediyorum. Daha önce seni anlatmayı çok denedim. Ama her halükarda başarısız oldum.

Ne büyük şeyleri anlatmaya yeten bu kalem; bir çift gözde tökezlemeyi nasıl başarıyor, aklım almıyor. Ama o gözler...

Bugün bahar yağmurları yağdı pencereme. Delici yağmur, delice yağmur.

"Tanrı'nın Planı" sonuçta, kendimi kandırdım mı düşünmüyorum asla.

Kış da bitmek üzere. Dedim ya bahar yağmurları. Uyanabilirsin artık Küçük Ayı. Ne komik... Sen bile geçmişten kalan enkazımın hatırasısın. Bir lanet; kurtulamayacağım, kurtaramayacağım.

N'aparsın işte? Beni seviyorum, seni seviyorum ama biz olunca ne beni, ne seni ne de hayalleri seviyorum. Ve hayalleri sevmezsek ne olur? Asla bilmiyorum.

Çiçekler uyanmazsa, bahar nasıl bahar olur. Uçuşan pembe yapraklar ve karanfiller olmasa...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mitolojiler ve Halk Folklorlarında Karga-Kuzgun Motifi

1 - Onurdoğan: Yaver

5 - Onurdoğan: Benzediği Kadar Farklı